SARI ÖKÜZ

“Buraya kadarmış” diyor, Mahmut Hoca.

Aslında Mahmut Hoca derken, meşhur “Hababam” sınıfının babacan müdürünü anarak tüm okul müdürü ve eğitim yöneticilerimizi kastetmek istedim.

Ülkenin en zorlu şartlarında yıllarca öğretmenlik yaptıktan sonra, yazılı, mülakat derken sınav kazanarak eğitim yöneticiliği yapan öğretmenlerimizle ilgili bir yasa tasarısı görüşülüyor bu günlerde, bileniniz var mı ? Büyük bir olasılıkla bir iki güne genel kurula iner ve olduğu gibi geçer.

Tasalanan var mı ?

Yerel medyada belki haber değeri olmadığı için yer almayan, ulusal haberlerde ise araya sıkıştırılan bu önemli gelişmenin, ileriki günlerde yaşatacağı sancıları şimdiden görür gibiyim. Haber kaynaklarına göre değişik rakamlar telaffuz ediliyor. En az 40.000 eğitim yöneticisinin etkileneceği bu kanun ile okul müdürlüğü, müdür başyardımcılığı ve müdür yardımcılığı görevleri sona erecek olan yöneticiler, öğretmenliğe dönecekler.

Kıt bütçeleri ile okullarında harikalar yaratan bu yöneticileri taşrada, gün geldi kazan dairesinde kaloriferci, gün geldi elinde fırça boyacı, gün geldi elinde taş, duvar ustası olarak gördük. Belki şehir merkezlerinde bu tip sıkıntılar yoktu fakat, merkezde çalışanları da olağanüstü gayretleri ile takdir ettik.

Çok uzağa gitmeye gerek yok, Silivri’de Toki Cumhuriyet Anadolu Lisesi, 75.yıl ile Kavaklı ilköğretim okulları ,Selimpaşa Turizm Otelcilik Anadolu Lisesi ve Lions Engelliler okuluna bakın. Bu okulların yıllar içinde ki kat ettiği mesafeyi değerlendirin. Sanırım anlatmak istediklerime tercüman olacaktır.

Şimdi siz alın, okullarını bu seviyeye getirmek için emek veren, mücadele eden bu okul yöneticilerimize “Bu güne kadar göstermiş olduğunuz emeklerinizden dolayı teşekkür ederiz .’’deyin.

Yurdum okullarında böylesi gerçekler varken, bilgiye ulaşmanın ve kullanmanın asıl olduğu modern Dünya’da, bir çok kanun ve yönetmelik ezberlemek zorunda kalarak ve sınavlarda başarı göstererek yönetici olan öğretmenlerimizin yöneticilik geçmişlerine, bir önemi yokmuşçasına sünger çekiliyor, sosyal statüleri yok sayılıyor ve okulların hafızaları siliniyor.

Bir televizyonda ki haber müdürünün kameraman yapılması veya bir genel müdürün torna tezgahının başına geçirilmesi, sizlere ne kadar saçma geliyorsa, okul yöneticiliğinde yıllarını tüketmiş öğretmenlerin bu haklarının ellerinden alınması da aynı şekilde abesle iştigaldir.

Gelin görün ki! Konu ile ilgili olarak muhalefetten etkili bir söylem duyamadığımız gibi, eğitim sendikalarını da, bu konu da dahi bir arada görememekteyiz. Hatta, maalesef bazı internet yorumlarından anladığım kadarı ile bu süreci destekleyen öğretmenleri de  görmekteyiz.

Teşbihte hata olmaz derler. “Sarı Öküz”ü verdiğimiz gün kaybettik bu savaşı..” dememek için eğitim çalışanlarının ve hangi taraftan bakarsa baksın tüm eğitim sendikalarının bu meseleyi sahiplenmesi gerekir.

Sadece eğitim yöneticilerini değil, stajyer öğretmenleri de etkileyecek olan bu kanun ile liyakata dayalı olmayan atamaların ardı arkası kesilmeden yapılacağını sanırım herkes tahmin ediyordur. Paralel kadroları tasfiye etme niyeti ile yapılan bu tasarı, ne paralel ne de teğet olan, hatta görevlerini yaparken devletin tarafını tutmak adına tarafsız olamayan bir çok eğitim yöneticisinin kaderini etkileyecek.

Okul yöneticiliğinde yıllarını geçirmiş, sınıf ortamından uzak kalmış yaklaşık 40.000 yöneticinin derslere gireceği sınıflarda eğitim gören yaklaşık 1.200.000 öğrencinin kaderini de sizlerin takdirine bırakıyorum.

Sevgiyle kalın,

Fakat bu sefer sessiz kalmayın.

Önceki İçerik
Sonraki İçerik
İLGİLİ YAZILAR
- Advertisment -

Son Yazılar

Empati ve Sempati

İfade Özgürlüğü

İşin Aslı

Hezeyan ya da Sanrı

Niyetli Bir Yazı

Vizyon Meselesi

Manipüle Etmek

Neyin Tecrübesi?..

İlgili Yazılar

Empati ve Sempati

İfade Özgürlüğü

İşin Aslı

Hezeyan ya da Sanrı

Niyetli Bir Yazı

Vizyon Meselesi

Manipüle Etmek

Neyin Tecrübesi?..