Ana SayfaLütfü ErtürkHepimizi öldürecek misin Reis?

Hepimizi öldürecek misin Reis?

Eskiden, ailelerimizden, atalarımızdan çok sık duyduğumuz bir söz vardı! “Kavgadan uzak durun!” “kavga gördünüz mü kaçın!” gibi telkinlerle büyüdük biz.Örf ve adetlerimizden sayılır olmuş bu uyarılar. Hani şimdilerde mahalle baskısı dediklerimiz aslında geleneğimizdir bizim.

Ana, baba, amca, ağabey, komşu, esnaf baskısı haline dönüşmüş yasakların, kişiliklerimize yaptığı darbelerin açtığı yaralarla büyüdük biz…

İşte, bu yüzden kolay karar veremeyen çocuklar olarak büyüdük biz. Hiç kimseye kolay kolay evet diyemeyiz ama kırmaktan korktuğumuz için de hayır da diyemeyiz. Senin anlayacağın Reis, kırıcı olmaktan korkarız biz.

Hassas çocuklar olarak büyüdük. Gençliğimiz, o yüzden isyanlarla geçmiştir. Sırtımızdan sopa eksik olmadı bizim. Coplanmak adettendir dedik, yedik. Yani senin anlayacağın Reis, biz de gül bahçesinde büyümedik hani.  Birçoğumuz 40’ında hala iş arar dururken, iş adamlarının gemilerine el sallayıp, iç geçirenlerdeniz biz…

Bizler, hepimiz bu vatanın naif çocuklarıydık. Biz, hep haklı olmaya endeksliydik. Haksız olduğumuz da ilk önce ailemiz arkamızda olmazdı. Bu yüzden kaybetmeyi göze alamazdık. Makûs kaderini değiştirmek için bir milletin, mağdurun yanında yer alıp anarşist damgasını yiyenleriz biz.

Böyle büyüdük bizler, böyle geldik ömrümüzün son dönemine! O makûs kader halâ yerli yerinde, üstelik şimdi, seninle birlikte.

Anayasayı mı değiştireceksin? İmparator mu olacaksın? Ne istiyorsan yap! Ama bu kadercilik niye?

Niçin referandum? Neden seçenek ihtiyacı duyuyorsunuz?

Bence, çıkar bir kanun hükmünde kararname, yap anayasanı bak keyfine! Kime oynuyorsun? Neden bizimle oynuyorsun? Hayır diyenler vatan haini mi olacak?

Amerika’nın isteği zaten bu değil mi? Bu ülkeyi bölmek değil mi? Hayır desen de ensende, evet desen de tepende! Bak, kaç Arap baharı geldi geçti. Araplar, devletsiz milletler topluluğuna döndüler, korku içinde yaşıyorlar. Bizim bir sözümüz vardır. Devlet başa, kuzgun leşe denir. Siz bunu yanlış anladınız sanırım yanınızdaki Devlet’ten söz etmiyordu atasözümüz…

Yani Reis, yarın öbür gün, emperyalist devletler seni al aşağıya etmeye çalıştığında; o zaman en çok yine ben “HAYIR” diye bağıracağım. Vatanımı, ne Arap baharı kurtarır, ne de lale devrimi!  Parçalanıp gideriz…

Din ritüeline çevirdiğiniz referandum propagandanız da paganizmin motiflerini sergiliyorsunuz. Hayır, diyeceklerin “günahkâr” olacağını bas bas bağırarak (Özellikle Başbakanımız) cadı avcılığını yeniden hortlattınız.

“Hayır diyenlerin konumu, aslında bir yerde de 15 Temmuz’un yanında yer almaktır” dediniz.

Bu sözler size ait. İyi de be Reis; bizler, inkârdan gelmedik. Fethullah denilen zırdeli bir adamın yanında biz hiçbir zaman olmadık. Bu isnat niye bize?

Ben, “HAYIR” diyeceğim. Bu hayır, emperyalist sisteme karşı bir hayırdır. Bizim olmayan bir savaşa girmemize hayırdır. Ülkemin geleceği için bir hayırdır. Sizin geleceğiniz için de hayırlı olacağına inandığım için bir hayır olacaktır.

İşte bu yüzden sormuş bulunmaktayım! Biz “HAYIR” dersek, siz kazandığınızda Hepimizi öldürecek misin Reis?

Önceki İçerik
Sonraki İçerik
İLGİLİ YAZILAR
- Advertisment -

Son Yazılar

Empati ve Sempati

İfade Özgürlüğü

İşin Aslı

Hezeyan ya da Sanrı

Niyetli Bir Yazı

Vizyon Meselesi

Manipüle Etmek

Neyin Tecrübesi?..

İlgili Yazılar

Empati ve Sempati

İfade Özgürlüğü

İşin Aslı

Hezeyan ya da Sanrı

Niyetli Bir Yazı

Vizyon Meselesi

Manipüle Etmek

Neyin Tecrübesi?..